BENİ YÖNLENDİREN RENKLER

.

A NOTE FOR YOU

Welcome to my blog. Here, You will find my oil paintings, acyrilic paintings on wood/fabrics, necklaces-earrings-bracelets. Crochet, decoupage, embroidery, cross stitches, some interesting and colourful pictures are going to draw your attention. Please, let me say to thank you to give me the soul of share with you. Enjoy it! Please feel free!



........................................................................................BİR TIK DA BU ADRESLERE .........................................................................
* * * * * * * * * http://mayri-hayriyenin-emailleri.blogspot.com * * * * * *http://babanneninelemekleri.blogspot.com/* * * * * * * * *

25 Haziran 2010 Cuma

AHŞAP ÇALIŞMALARIM



















Arkadaşım Münevverin babacığının kendi elleri ile yıllar önce yaptığı güzel kullanışlı bir kutu. 


Obje  verniksiz doğal renginde idi. Önce iki kat  altın yaldız  boyadım. Sonra kahverengi boya ile dekoratif olarak bir kısmını çatlattım. Çatlatmayı kesme şeker tarzı yaptım. Bir kısmını da düz boyadım. İki boyama biçiminin birleşme yerine  ve kapağın üstüne Tülay öğretmenim one stroke yaptı.




















O zamanlar yani  iki sene önce one stroke da acemi idim. Gerçi  hala bütün tekniklerini çalışmış değilim. Yaptıklarımdan da görülüyor zaten.  


Neyse efendim kutunun çerçeve kısımlarına ve sap kısmına da altın yaldız sürdüm. Vernikledim kendisine verdim. O günlerde bu kutunun resmini çekmemiştim.




























Ocak ayında arkadaşımın bir kızı oldu. Adı Zeynep.  

Bebeği görmeye ancak geçen ay  birkaç arkadaş  toplanıp gittik. 

Arkadaşımın salonunda kutuyu görünce cep telefonum ile resmini çektim kayıtlarımın arasına aldım. 

 Ben epeydir  arkadaşım ve annesi ile fırsat olup görüşememiştim. Uzun süredir evden çıkmayınca benim için güzel bir değişiklik oldu. Arkadaşım Konyalı yani hemşerim. Hem Münevver hem de annesi Emine teyze çayın yanına neredeyse on çeşit hepsi birbirinden lezzetli yiyecekler  hazırlamıştı. Konyalı hanımlar müthiş hamarat olurlar. Hem el işleri hem yemek işleri harikadır. Ben kendime paye çıkarmıyorum. Küçük yaşta bulunduğum yerden ayrılmam ve çalışma hayatına başlamam nedeniyle ne ev işi ne yemek........ tık yok. Yaptığım kek bile tepsiye yapışır kalır. Sağolsun Sini Börek. 

Sadece biraz el becerisi var işte.. İdare ediyoruz artık....























Yazıya  kutudan girdik yemeklere geldik . Arkadaşım oturduğu binanın bahçesinde küçük de olsa organik tarım yapıyor. O bahçede çilek bile yetiştiriyor.




























Hemen orada çileklerden atıştırdık. Dut ağacından dut yedik. Sonra yola koyulduk eve döndük.  


Hava birde o gün bir sıcaktı ki sormayın....


Gene çenem düştü. Tabi parmaklarıma yansıdı...


Hepinize güzel günler....


<:))



24 Haziran 2010 Perşembe

BONCUKLA HAVLU İŞLEME













Boncukla işlediğim 3. havlu.






















İşlemesi  birkaç saatimi  aldı. Boş durma boşa çalış işlerimden biri.


Güzel olmasına güzel oldu ancak kullanacak kişinin yüzünü kurularken kendinize zarar vermemesi gerekir.   Diğer yazımda da bahsettiğim şekilde hazırladım bu işi.




Gelecekteki gelinim  kesin bana işgüzar  kaynana diyecek..... Makası vurduğu gibi boncukları kesip atacak.....


Gelin hanım gelin hanım nakış makası kullan da bari havluyu kesme.....




Havlunun iki ucu boş acaba  diyorum ucuna dantel olsa olmaz. Şöyle perde uçları gibi içindeki boncuklardan  sallantılı ama kolay bir uç mu yapsam ne dersiniz.


Fikriniz ve meşgaleniz bol olsun.....




<:))

23 Haziran 2010 Çarşamba

ÇOK PRATİK BİR MASA


























Ayy ayy yanlış resim koymuşum.  Pardon... pardon....


Halbuki burada masa resmi yer alacaktı.


Offf of ya şimdi bunu sil sonra yenisini ekle derken çok uğraşacağım.  


Siz en iyisi  tatlı Andrea'nın blogundaki masa  için buraya  bakın.




Hoşçakalın


<:))

22 Haziran 2010 Salı

ÇAYLARRRRRRRR........

















Özden Ceyhan ''Küçük Şeyler'' isimli bloguna sizleri çay içmeye çağırıyor.




Blogunda  sergilediği çok şirin minyatürler var.


Bu titiz çalışmaları görmek isterseniz minyatürler burada.


<:))



20 Haziran 2010 Pazar

BUGÜN BABALAR GÜNÜYDÜ...

Ben babalar günü kutlamadım. 


Benim  babam 29 yıl önce 43 yaşında kalp krizi+beyin kanamasından vefat etti.


Takdiri ilahi.  








11 şehidin ve diğer şehitlerimizin çocukları da  babaları  da  babalar gününü kutlayamadı. 




Takdiri ....?












<:(

SINAV SINAV SINAV





Oğlum  dün üniversite sınavının ikincisine girdi. Neyse ki ilk sınavımız iyi geçmişti.Gelen  sonuç da iyi idi.  Dünkü sınavdan da oğlum iyi geçti diyerek çıktı. İnşallah ilk sınav gibi iyi bir sonuç alacağız.  




Oğlum sınava giderken sakin görünmesine rağmen yüreğinin pıt pıt attığına eminim. Kaç yıldır dershane okul derken çocukluğunu yaşayamadan zaman geçirdi. 18 yaşına girdi sessizce... Ayın 12 sinde doğum günüydü... Ama stresten kutlama bile istemedi. Bir küçücük pasta ile evde geçiştirdik. Zaten bir iki kişi dışında hatırlayan da olmadı. Herkes yaşam telaşın da mı desek acaba?




Bu üniversite sınavı sadece çocukları değil aileleri  de  strese sokuyor. İlk sınavda  benim göz kapağımda sivilce çıktı sıkıntıdan. Eşim öğretmen olmasının avantajı ile biraz daha rahat geçiriyor gibi görünse de o da ayrı sıkıntı yaşıyor kendince. Çok emek verdiler. Allah sağlık versin gerisi mühim değil desek de  çocukların yıl kaybı olmadan geçiş yapmaları ailelerin en büyük arzusu...


Dün gece de hemen hemen hiç uyuyamadım. Birde aşırı sıcak vardı. Bütün gün ısıyı emen duvarlar. Gece  o sıcağı kustu durdu.. Ben de herhangi bir sorun olacak da çocuk uyanacak diye gece bekçiliği yaptım bizim eve ve mahalleye. Sanki engel olabileceğim de bir şeylere.  


Evdeki camların hepsini  açamıyorsun hem cereyan yapıp çarpıyor hem de sinek ve böcek girme ihtimali var...Tek bir camla idare ettik. Ara sıra ferahlayalım diye kısa süreli camları açıp evi havalandırdım.   Sonra yan dairedeki komşuların 01.30 civarında kısa süreli bir atışmaları oldu. Daha sonra sokakta kısa süreli bir polis sreni çaldı. Hemen fırladım ne var diye  bir sivil araba hızla geçti anlayamadım.


Bunun gibi ufak ufak olaylarla sabah ezanını yaptım. Kendimi bebek gibi ufak ufak sallayarak biraz uykuya daldım.  Saat yedide  maaile ayağa kalktık. Sınava koştuk. 


Darısı haftaya pazar günü üçüncü sınava....


Tüm ailelere geçireceğimiz  şu zaman zarfında  hem kendilerine hem de çocuklarına karşı sabır diliyorum. 


Çocuklarımızın da çalışmalarının karşılığını alması umuduyla onlara başarılar diliyorum....


Esen kalın....


<:))

16 Haziran 2010 Çarşamba

LORİKOLİKLER......BURAYA





















Hey arkadaşlar Lori blog dünyasına geri gelmiş.  


Hem de Nasreddin Hoca'nın kazan hikayesinde olduğu gibi artısıyla......gerisi


 Lori'nin  blogu Hayattaki Yerim'de






<:))

15 Haziran 2010 Salı

BONCUKLA HAVLU İŞLEME

















En nihayetinde iki bilemedin üç senedir dantel ve boncuklar durdukları torbadan çıkıp havlu üzerine işlendiler.


Bu tür işlemeyi ilk olarak İstanbul-Ümraniye'de çarşıda bir boncuk ve diğer mefruşat malzemesi satan bir mağazada annemin sayesinde görmüş ve aynı yerden havlu üstüne farklı altı takım dantel ve boncuklarını almıştım.


İki yıl önce bir tanesini Rize-Pazar'da bir tanıdığıma hediye olarak yaptım. 


Danteli ve boncukları normal iple  elde diktim. Ama biraz zorlandım. Temiz ve güzel olsun diye uğraştım. Bu ikinci parça. Üçüncüyü de yaptım ama fotoğrafını bulamadım. Hangi dosyama sakladıysam. 


Bahse konu iki parçayı boncuklarla yapılan işler için sergiye hazırladım apar topar. (Gerçi sergiye girmemiş ama niye bilmiyorum şu an) Eşim bütün yıl oturdun bilgisayarla oynadın son bir hafta iş çıkarmaya çalışıyorsun dedi. Aslında son iki üç ay konusunda haklı. Kursa bile gitmedim sayılır Beni unutmasınlar diye ara sıra kendimi gösterdim. İyi ki de göstermişim. Çaylar, börekler, tatlılar. Hemen ortama uyum sağladım. Arkadaşlarımın eline sağlık. Benim oğlum bu sene sınavlara giriyor diye bana müsamaha gösterdiler. Başta öğretmenimiz Candan Ülker'e ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.


Diğer çalışmamı bulunca,  sergi resimlerini de sergi sona erince ekleyeceğim. Yarın sergiye gidip hepsini fotoğraflıyacağım.


Boncukla işlediğim çantalar tablo oldu. Üç dört tane de kolye yaptım.


Esen kalın.


<:))

KENDİN YAP - 3




















Rengarenk hoş bir çanta. 


Biten keçe kalem tüplerinin uygun ebatta kesilerek birleştirilmesinden oluşturulmuş. 


Yapması kolay ancak keçe kalem tüplerini biriktirmesi zaman alabilir.


Esen kalın.
<:))


Kaynak     : Experimenta Design.pt
Dizayner  : Naulila Luis







13 Haziran 2010 Pazar

SEVGİLİ PINAR'LARA























Blog arkadaşımız Evimin İncileri Belgin'in  bir serseri kurşuna hedef olan Pınar'a itfahen yazdığı Asker Eşi Olmak.....  isimli yazısını ve şiirini sizlerle paylaşmak istedim.  


Yazıyı aynen buraya almak yerine kendi sayfasında okumanızı önemle rica ediyorum. 


Pınar'a Allah'tan rahmet  yakınlarına ve asker eşlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.






<:(

NEŞELİ GENÇLERİZ BİZ.....

hahay hava ne güzel
gel saklambaç oynayalım
ya da denize girip balıklarla yarışalım

neşeli gençleriz biz
şibidibidip şibidibidip dip
yaşamayı severiz
şibidibidip şibidibidip dip
bir pantolon bir gömlek
şibidibidip şibidibidip dip
istedigimiz yere gideriz


hahay hava ne güzel
gel saklambaç oynayalım
ya da denize girip balıklarla yarışalım.....





70 li yıllar da  Anne Maria David'in söylediği  Türkçe adı ''bir pantalon bir gömlek'' olan bir  Türkçe pop şarkısı bu. Şarkı  radyo odtü'de Modern Sabahlar programının jenerik müziği imiş. Bunu da şarkı  sözlerini nette ararken Tayfun Özis Erikan 'dan öğrenmiş oldum.


Sanna's şirketinin çıkardığı yeni Brezilya modası streç bikini kot pantalonları  görünce bu şarkı aklıma geldi. 













































Aman Allah'ım  bunlar da ne dedim içimden. Uy gözünü sevdiğim haçan bunu bizim çocuklar nasıl giyecek. 

Yoksa  biz çocukların dediği gibi fosilleştik mi ne. Galiba artık yaşlandık. 90-60-90 lık zamanım olsa ve de 20 yaş kadarcık genç olsam...... şu an giyer miydim acaba?  Yok yok ben gene de giyemezdim.  Streç kıyafetleri zaten sevmem. İlla bol bol olacak efil efil  beni sıkmayacak.

Ya siz ne dersiniz. 













































Bu kotları bizim illerde giyebilecek cesareti olanlar var mıdır?  acaba.













































Bu pantalonların beyazı, siyahı ve açık koyu kot rengi olanları var. Bunların yanı sıra etekler, deniz kıyafetleri, ayakkabılar.....aksesuarlar... da var.














































Haydi  en azından bir göz atın Sanna'saya.




İyi pazarrrrlarrrrrrr.




<:))



9 Haziran 2010 Çarşamba

AYAKKABI BOYAMA
































































































































































































Sanatın sonu yok yaratıcı yetenekli insanlar olduktan sonra....



Esen kalın.


<:))



Kaynaklar: