BENİ YÖNLENDİREN RENKLER

.

A NOTE FOR YOU

Welcome to my blog. Here, You will find my oil paintings, acyrilic paintings on wood/fabrics, necklaces-earrings-bracelets. Crochet, decoupage, embroidery, cross stitches, some interesting and colourful pictures are going to draw your attention. Please, let me say to thank you to give me the soul of share with you. Enjoy it! Please feel free!



........................................................................................BİR TIK DA BU ADRESLERE .........................................................................
* * * * * * * * * http://mayri-hayriyenin-emailleri.blogspot.com * * * * * *http://babanneninelemekleri.blogspot.com/* * * * * * * * *

31 Ekim 2010 Pazar

LACRE NEDİR BİLEN VAR MI?































Lacre   bildiğimiz kutu kolanın açma halkası demek.  Bu açma halkaları ile neler yapmışlar neler bu sayfalara bir göz atın.


Bikini güzel olmuş  halkaların paslanmayacağı düşünülürse kullanışlı bir çalışma...


































Terlik de çok hoş olmuş.






































Bir abajur. Yapanda da sabır varmış yani....


Bu çalışmalar Rosa grosa'nın Flicker sayfasından....










































Bu elbiseye bayıldım. Çiçek çiçek .....






























Bu da çok güzel değil mi?


Bu kıyafetler de Diane Pernet'in sayfalarından....




Huzurlu, güvenli, sağlıklı günler diliyorum.


<:))








Youtube: Dubai'den  bir su şovu....izlemenizi tavsiye ederim. 
 (Dubai Fountain -''Time to say Goodbye - Andrea Bocelli and Sarah Brightman)



30 Ekim 2010 Cumartesi

SİZ 3. SINIF DÜNYA VATANDAŞISINIZ......





Bu bavul kimin?

Niye hala yola çıkamamış?

.......

Yazı başlığını merak mı ettiniz. 

Biz 3. sınıf dünya vatandaşı mıyız.?

Bunun cevabını bilen var mı?
.......


Nalan    hanım ve  Haykırış    beyin postlarında okuduğum yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.   

Macaristan'da bir üniversiteye başvurusu kabul edilen ancak Macaristan Büyükelçiliğinden vize alamayan Ashley'in hikayesi...

Önce Açalya'nın sonra   R.R.'nin yazılarını okuyup blog arkadaşımız  Ashley 'e destek verelim.  


Pek çoğumuzun bu tür sorunları olmuştur.  Bu nedenle paylaşalım sesimizi duyuralım. 

Sorunun kaynağı nerede acaba.... 


Çözüm bulabilecek olanlar nerede.....





<:))






28 Ekim 2010 Perşembe

KIRMIZI BEYAZ ....TÜRKİYE

















CUMHURİYET BAYRAMIMIZ 
KUTLU OLSUN.










<:))


Not: Resim netten alıntıdır.



27 Ekim 2010 Çarşamba

ONE LOVELY BLOG AWARD























Sevgili Barbabietolaa blogunun sahibi Belgin Pancar AKÇAY  sayfamı  ziyaret ederek bana bir hediye vereceğini bildirmiş.  


Bende Belgin hanımın blogunu ziyaret ettim ve hediyemi aldım.  Kendisine teşekkürlerimi bir borç biliyorum. Her şey gönlünüzce olsun....nice güzel ödüller almanızı bu ve ödüllerin size postlarınızı hazırlarken  ilham olmasını diliyorum.  




Ben ise aldığım bu ödülün dağıtımını  ÖDÜLLERİ ALMALI MI?  ALMAMALI MI? postumda belirttiğim üzere yapacağım.




Bana değer verip izlenebilir kılan 126 arkadaşıma hediye ediyorum.


Değerli arkadaşlarım bu ÖDÜL Sizin....




Sevgilerimle.

<:)) 










20 Ekim 2010 Çarşamba

BEYPAZARI GEZİMİZ



















Bir yıl önce 22 Ekim de komşularla Beypazarına  gidip orada yaptıklarımızla ilgili ayrıntılı bir yazı yazmıştım. İlk defa yazımı okuyorsanız Beypazarı le ilgili ilk yazımı önce okumanızı tavsiye ederim.




Neredeyse bir yıl sonra 19 Ekimde komşularımla yine Beypazarına gittik.  


Otobüs bizi bu defa yol kenarında değil Terminalde indirdi. Yolda yolcu indirip bindirmeyi yasaklamışlar. Bence bu doğru bir karar olmuş.  Terminalde otobüsten inmek veya otobüse binmek daha güvenli.


Yukarıdaki cadde boyunca yürümeye başladık. Önce soldaki park içindeki çay salonunda  birer çay içip yöreye özgü simitten yedik. Yolumuza devam edip havuçlu meydana çıktık.





















































Komşularımın havuç heykelinin önünde resmini çektim
























Sonra soluma dönüp o kısmın fotoğrafını aldım.




















Bu karede sağ taraf görünüyor.
























Sonra tam karşıdaki çarşıya daldık. 


İlk durak Hacı amca ve oğlu Mutlu Hancıoğlu'nun  dükkanları. 


Paraları harcamadan siparişlerimi verip ödememi yapmam lazım dimi ama canım. Geze geze paraları bitiriyoruz yoksa.


Biz gezip tozup yemek yedikten sonra geri dönüp verdiğimiz siparişleri alıp evin yolunu tutacağız.


























Dükkanda da yok yok. Daha önceki yazımda belirtmiştim. Hep aynı dükkanlardan alışveriş yapmayı severim.

































Bu kez fazla ayrıntılı fotoğraf çekmedim. 


Dün akşam  sistem yazı yazmama müsaade etmedi. Yazı da bugüne kaldı.
























Musa,  Kasım ayında askere gidecekmiş. Yazıyı ben göremem herhalde dedi. Bende merak etme sana yetiştiririm sende okursun dedim. 


Musa ...hayırlısı ile askere git. Kutsal vazifeni yap ve kazasız belasız sevdiklerine... evine dön. 


Vatan sana ve askerliğini yapan binlerce ana kuzusu MEHMETÇİĞE minnettardır.


























Yöre halkı ikram yapmayı çok seviyor.  Tadım  kurularının sahibi bize ikramda bulundu ben resmi çekerken bir tonton amcamız bizim için tattı o lezzetlerden. 


Dükkan içindeki hanımın gülen yüzü de resme ayrı bir güzellik katmış. 


Gülen yüzleri solmasın, elleri dert görmesin inşallah....




























































Bu renkli yüzükleri çok sevdim. Takar mıyım Hayır sadece hoşuma gitti.


Yukarı doğru çıkarken sağlı sollu resim çekiyor ve geçen seferden farklı olmasına dikkat ediyordum.


Bazı resimlerde dükkanların adlarını bir güzel kesmişim.




























Bastonlar, dualar, gügümler hediyeliklerle cıvıl cıvıl bir tezgah daha...






















Hava kapalı ve yağmurlu idi.   Saatse 11 civarı. Hafta içi olması sebebiyle fazla kalabalık yoktu. 


Bugün Çarşamba, yani oranın pazarı vardı. Sanırım oldukça kalabalık olmuştur.  Taze sebze ve meyve almaya gelen çok oluyor. Gidecek olanlar Çarşambayı seçmeli.....
























Yine çeşit çeşit ürünle hoş bir tezgah daha...


















































Komşularım soluğu yine Güler teyzenin dükkanında aldı. Bugün kızı yoktu. Kendisiyle sohbet yaptık. Bir iki alışveriş yaptık yola devam ettik. 


Geçen sene ekmek aldığımız hanımı bu sene yöresel ürün tezgahında yakaladım. Elini yanağına koymuş düşünüyordu....
























Onunla da bir iki lafladık yola devam ettik.
























İnsanın her şeyde gözü kalıyor. Sağa sola bakmaktan boyun masajı da yapmış olduk.




































Türbenin yanındaki evi de kayanın üstüne oturtmuşlar....


























Şevket amcamdan buzdolabı süsü aldık.  Bana Melek teyzem seçti. Nuran hanım parasını ödedi. 


Adamcağızın adını üç kere sordum. İnşallah yanlış yazmamışımdır. 


Şevket amcalara ait Memişzade Konağı hakkında daha fazla bilgiye buradan bakabilirsiniz.
































Bir çay molası daha verdik.  Sohbet yaptık. 


































Dedelerden müsaade alıp kahve önünde resimlerini de çektim.




























Dertsiz masa örtülerini 5 liraya veriyorlardı. 


Aynı büyüklükte yöresel kumaş masa örtüsü 25 lira, küçük fiskos-masa örtüleri 10 lira idi.




























Solda üst tarafta tepede de çay bahçesi var. Ama oraya araba ile gidilebiliyor.
































































Filiz Akın çocukluğunda bu gördüğünüz evde oturmuş. Konu ile ilgili haberi buradan okuyabilirsiniz.Evin bulunduğu sokağada onun adını vermişler.


Evin baktığı küçük meydanda alışveriş dükkanları, Beypazarı Kent Tarihi Müzesi, Halkevi ve onun bahçesinde Hünkar Sofrası var. 


Hünkar sofrasının bahçesinde çektiğim güzellikler de aşağıda....
































































































Renklerin güzelliğine bakın.


Sonbaharın tadı da  rengi de bir başka..... 






























Yediklerimiz-içtiklerimiz de yaprak sarma, tavuk kavurma, ayran, taş fırından ekmek, salata ve çay....... fiyat listemizde bir üstte. 






























Sağ üst tarafta görülen tepelerde karşıdan omurga gibi görünüyor.


Son bir iki resim ve gezinin sonu.


























Beypazarı kurusu Arabul'dan alınır demişlerdi taze taze oradan aldık.






























Beypazarı ile ilgili ayrıntılı bilgi burada




Sağ salim ve esen kalın.


<:))