BENİ YÖNLENDİREN RENKLER

.

A NOTE FOR YOU

Welcome to my blog. Here, You will find my oil paintings, acyrilic paintings on wood/fabrics, necklaces-earrings-bracelets. Crochet, decoupage, embroidery, cross stitches, some interesting and colourful pictures are going to draw your attention. Please, let me say to thank you to give me the soul of share with you. Enjoy it! Please feel free!



........................................................................................BİR TIK DA BU ADRESLERE .........................................................................
* * * * * * * * * http://mayri-hayriyenin-emailleri.blogspot.com * * * * * *http://babanneninelemekleri.blogspot.com/* * * * * * * * *

23 Ekim 2009 Cuma

10/22/2009

CANDAN ÖĞRETMEN DUYMASIN BUGÜN KURSU KIRIP BEYPAZARINA GİTTİM.

Arkadaşlar bugün (yani dün) takı kursumu kırdım. Dersten kaçtımmmmm.
Yazıyı bitirene kadar aradan gün geçti.

İki komşumla birlikte Beypazarı'na gittim. Sabah 9.30 da yola çıktık. Akşam 17.15 te geri döndük.

Gezdim, satın aldım, yemek yedim ve bol bol resim çektim.



İşte Beypazarının uydu görüntüsü.
(Bu görüntüyü netten kopyalayamadım. Ekrandan resmini çekip öyle bloga ekledim. Biraz kötü çıktılar idare edin) Aslına netten bakabilirsiniz.

Solda Milli Egemenlik caddesi ile Alparslan Türkeş Bulvarı arasında yukarı doğru çıkan yol Beypazarının ana caddesi. Alparslan'ın A harfinin altındaki uzun bina otobüs terminali. Arabalar Ankara istikametine o yerden kalkıyor. Gelişinizde de caddenin karşı tarafında sizi bırakıyor. Arabadan iner inmez ya pazara(tabi Çarşamba ise) ya da ana caddeye çabucak ulaşıyorsunuz.


Ana caddenin sağ tarafında binaların arkasında kalan alan pazar yeri (arabaların park ettiği boşluk görülen alan). Pazar her çarşamba kuruluyor. Her şeyin tazesi organik olanı orada.

Ana caddenin ortasında görülen iki kırmızı okun hemen sol tarafında kuyumcular çarşısı var. Herkesin bildiği gibi burası gümüşleri ile ünlü. Beypazarı kurusunu unutmayalım bu arada. Onun dışında meyve sebzenin kurutulabilecek olanlarının hemen hemen hepsi burada var.

Ben mesela dereotunun ve sarımsağın dilim dilim kurutulmuşunu orada gördüm. Hem de bugün. Geçen sene gittiğimde görmemiştim. Ya da farkında olmadım.


Ana caddenin ilerisi beyaz görünen ve evlerin arasına giren yolda restore edilmiş konaklar, küçük sevimli dükkanlar ve dükkanların kapısında sattıkları ürünlerden ikram yapan dükkan sahipleri veya büyük ihtimalle aynı aileye mensup güler yüzlü bir kaç kişi kişi var. Dükkanlar tam bir renk cümbüşü içinde. Tam bir görsel şölen. Gözler bayram yapıyor.

Ye iç eylen dostlar
.......
Sefalar getirdiniz
Sefa geldiniz dostlar
.......

Evet yedik içtik gezdik gördük eğlendik.

Laf kalabalığım buraya kadar.


İşte resimler.

Pazar yerine girişindeki güler yüzlü teyzelerim. Şişelerde dut veya üzüm pekmezi var. Ceviz ve Ayşe kadın taze fasulye satıyorlardı.




Bu satıcı amcanın dizinin hizasındaki leğenden kuzu kulağı ve yerde duran leğenden de cevizli ekmek aldım.






Bu teyzelerim koyun peyniri pekmez, nohut satıyor.

Teyzem eline nohutu almış içindeki taşlarını ayıklayıp torbalıyordu.

Komşularım teyzelerin sağ taraflarındaki tezgahtan keçi peyniri aldılar.







İşte pazarda tek keçi peyniri satan teyzemiz. Gelininin peynirini sattığını söylüyordu. Ürün sabahtan hemen bitiyor. Alıcısı çokmuş.

Kilosu 15 lira.(Yazın 10 liraya almış arkadaşlar.) Bizde enflasyon yok canım kim uyduruyor.
O kadar pazarlığa zorla bir lira indirim yaptı.

İndirimli satışa razı olmadığı gibi tezgahının başında bile durmuyor.Müşteri ile muhatap olmama takdiğinin bir yolu herhalde. Sanki o tezgah ona ait değil. O domates tezgahının önünde....

Biz birde teyzeyi 10 dakika falan bekledik. Başka bir yere gitmişti. Resmin sol kenarında çıkan amcam da o gelmeden fiyatta indirim yapamadı. Tezgah benim değil komşunun diyordu. Ama azıcık bizi kandırıyor gibiydi.....

Feci pazarlık yaptık. Neyse efendim. Keçi peynirini aldık.


Bunlarda keçi peyniri satan teyzenin yakınları. Yumurta tavuğu satıyorlar. Çifti 15 lira.
Mavi gömlekli amca bunu özellikle yazmamı söyledi. Bu tavuklar kesmek için değil.



İki tavuğu ayaklarından birbirine bağlıyorlar. Kaçmasınlar diye.



Bağlandıkça yere koydular tavukları. Ama çırpındıkça ayaklarını kurtaran dört tavuk kaçtı. Etrafa dağıldı. Sonra yakalamaca başladı..... Kaçan kovalanır.








Sol taraftaki binaların ön tarafı ana cadde. Aradan geçişler var her iki tarafa.

Yukarıdan gelen sakallı amca beni epey süzdü. Ben resim çekerken.

Kimbilir ne düşünüyordu.

Hey gidi amcam allah sağlıklı uzun ömür versin sana. Güzel günler göresin inşallah.







Bu kadar çok insan gelip gitmesine rağmen. Hala bazıları resiminin çekilmesine pek gönüllü değiller.




Pazar da meyve sebze açısından rengarenkti.

Bu alttaki resim pazarın sağ tarafını gösteriyor. Çoğu ev restore edilmiş durumda.


Bu resimde pazarın üst tarafını gösteriyor.

Pazarda işimizi bitirdik ve sol taraftaki gümüşçülere geçtik.
Bazı dükkanların vitrininden örnekler.

Kolye uçlarından güzel örnekler.

Kolyeler var çeşit çeşit.

Rengarenk taşlı broşlar.



Belediye işhanında 22 ve94 no.da hizmet veren UĞUR GÜMÜŞ ten Aytekin Doğan bey. Komşularımdan Melek teyzenin tanıdığı.


Dün oradan bir şey almadık ama tamir etirdiğimiz bazı takılarımız oldu. İlgileri için kendilerine teşekkür ederiz.

Aşağıdaki bütün gümüş çeşitleri Uğur Gümüşe ait. İnsanın hepsini alası geliyor.

Parra parra parra
Varlığı bir dert
Yokluğu yara
.......

Çok güzel şeyler var.


Kartal uçuşa geçiyor.


Görmedim, duymadım, bilmiyorum.

Mumluklar


Arkası işli aynalar.
Trabzon işi terlikler. Ben bu modelleri Trabzonun diye biliyorum.

Bu da bir başka model.

Gümüş tabaklar

Bu saate bayıldım.

Kolyeler
En çok arkadaki kırmızıyı sevdim.

Yeşil taşlı bileklik de güzel.



Ana caddeyi geçtik üst sokağa geldik. Trafiğe kapalı alan.

Sağlı sollu dükkanlarla dolu. Rengarenk, cıvıl cıvıl....


İki senedir Beypazarına gidiyorum ve bu dükkandan alışveriş yapıyorum. Aynı yerden alışveriş etme gibi bir alışkanlığım var.


Bu kişi de Mutlu Hancıoğlu.

Mutlunun babası hacca gitmiş. Amcayı göremedik. Allah hayırlısı ile gidip dönmek nasip etsin.

Dükkanda satılan ürünleri sizler için tek tek görüntülemeye çalıştım.
Baharatlar, ceviz, salça ve kesme makarnalar.

Kuru bakliyat

Bakliyat, kurutulmuş dereotu, nane... ev yapımı fiyonk makarna ve tarhanalar. Ve de kuru kırmızı erik.
Tarhanalar

Cevizli sucuklar, peynir, incir.....
Kuru kayısı....

Tahan, pekmez, bal.....

Elma kurusu.....
Mutlu Hancıoğlu'na yardımcı delikanlılar.... Adınızı sormamışım kusura bakmayın. Yazarsanız eklerim.


Dükkanın önünden manzaralar...


Kurutulmuş biber ve patlıcanlar.... Bende aldım.
Bu da özel bir tatlı. Un kurabiyesi gibiymiş.


Ve sokaktaki diğer dükkanlardan resimler....

Arkadaki üç sıra bir lira . Öndekiler 1,5 lira ...


Beypazarı evleri....

Pencereler 5 lira.
Ahşap ve bakır hediyelikler.


Çeşit çeşit sabunlar.


Rengarenk sabunlar.
Kurutulmuş mısırlar çok güzel görünüyordu.


Ahşap hediyelikler.


Lokumlar, cezeryeler ve cevizli sucuklar.
Ceviz ve badem içi.... Buranın cevizleri de çok lezzetli ve iri iri.


Muhtelif bakır çeşitleri.


Bu kapaklı bakırları çok severim.


Ceşitli kurutulmuş baharat ve tatlı satılan bir dükkan...


Kuzu, inek çanları....


Güler ablanın tezgahı...

Şallar, masa örtüleri, yazmalar, elbiseler.... hepsi burada.

Resim çekilirken gülmemek için zor duran dükkan sahipleri. Orada epey şamata yaptık beraberce.

Masa örtüleri.

Güler abladan Nuran hanım kırmızı şal aldı.


Cevizli ekmek aldığımız tezgah. Bayan çok cana yakındı. Daha önce aldığımız halde yine cevizli ekmek aldık.


Ahşap mutfak araç ve gereci satılan tezgah.


Beypazarı hatırası.


Dükkanları geçtikten sonra lokantalar kısmı başlıyor.

Restore edilmiş konaklarda yemek yemek ayrı bir zevk.

Hava çok güzeldi. Rahat rahat gezdik.


Yorulmuştuk. Bu gözleme evinde yol ortasında çay içtik.


Çayları yudumlarken... O aşamayı geçip poz verirken desem daha doğru. Resmi çaylarımızı getiren arkadaş çekti.

Evlerden manzaralar.


Yoldan sağa döndük. Karşıda Halk evi. Hemen aynı bahçe içinde sağ yanında girişi olan yemek yediğimiz yer var. Soldaki dükkanlar dokuma işlerinin satıldığı yerler.


Bu dükkanda dokuma tezgahı da var.


Bayan sizler için dokuma tezgahında çalıştı.

Azıcık dön de yüzün de görünsün dedik.


Sonra bize örtülerden ürünler gösterdi.

Dükkanları geçince sol tarafta yukarıdaki manzara.


Halk evi ile aynı bahçe içinde olan Hünkar Sofrası.


Solda mutfak kısmı sağ tarafta Beypazarı manzarasına hakim yemek salonu var.



Yemek yenen salon, teras ne derseniz. Kışın şeffaf naylon perdelerle kapatılıyor. Üstte ısıtıcıları da var.

Tavandan tekerlekler sarkıyor. Üzerinde lambalar.


Yemek yerken dışarıdaki manzaradan yakınlaştırılmış bir görüntü.


Haydi yemek nerede. Çatal kaşık burada...


Aşağıya kafamı uzattım. İki delikanlı merdivenlerde konuşup gülüşüyorlar ve bir şeyler yazıyorlar. Yakaladım yakaladım diyince yukarı bana baktılar. Gülerek...


Yaşasın yaşasın ctrl+z ile yanlışlıkla sildiğim resim geri geldi.... Yoksa güleç delikanlılar gitmişti...

mmmm yemekler geldi. Tavuk kavurma, bol salata, ayran ve doğal ekmek.... Veee

Nuran hanımdan ortaya yaprak sarması..... Nefisti.


Bu da benim tabak. İki lokma yiyince resmini çekmek anca aklıma geldi.
Allah kimseyi aç ve açıkta bırakmasın.

Yemek bitti yollara düştük gene aynı yoldan geriye gidiyoruz.

Melek teyzem eşi Erdoğan beye baklava alacaktı. Onun için söylenen dükkanı aradık. Bu arada kaçırırmıyım bende tatlı aldım.


İşte herkesin baklava aldığı yer . Müjgan ablanın yeri....

Dönüş yolundan başka resimler.


Soba, fırın ve diğer malzemeleri satan dükkan.

Bakır çeşitleri.


Meşhur Beypazarı kurusunun satıldığı dükkanlardan biri. ARABUL.....


Tezgaha sıralandık... kuruları almak için.

Bu kuruların bir lokmalık kadar küçük olanlarını yapmışlar. Çok iyi olmuş.

Resimler bitti.

Gezide bitti.

Bundan sonra Üçel gıdada bıraktığımız torbalarımızı aldık. Aşağı doğru yürüyüşe geçtik.

Uğur gümüşe uğrayıp tadilattaki gümüşleri de aldık.

Nefes nefese iyi ki bir şey almamışız bu ne ya insan kendini kaybediyor diyerek bir taraftan terlerimizi silerekten Beytaşın otobüsünün yanına geldik.

Biletimizi aldık. On dakka dışarıda dinlendik. Saat 4 te geri dönüşe geçtik.

Beytaşa su ve kahve ikramları için teşekkür ederiz. Çok iyi geldi.

Bir kurs kırma hikayesi de burada bitti.

Bu yazıyı okuyana da alah sabır versin.

Yine parmaklarım düştü.

Hoşçakalınnnnnn.

<:)))))





12 YORUM:
Sevde dedi ki...

Merhabalar;

Sayfamı ziyeret ederk beni memnun ettiniz :)
Güzel duanız içinde teşekkür ederim...

Sevgiler

neduk dedi ki...

İşte benim memleketim.Çok güzel gezdim sizinle.Sağolun.

MAYRI - HAYRIYE dedi ki...

sevgili sevde
geldiğinizi görünce bir hoşgeldin diyeyim dedim

<:))

MAYRI - HAYRIYE dedi ki...

merhaba nedret hanım
bende zevk aldım dünkü gezimden
<:))

herşeyden azıcık dedi ki...

Sonuna kadar okunmayacak bir sayfa değilki içim açıldı anılarım depreşti:))Geçen 15 tatilde oradaydık.Tadı damağımda kaldı sayenizde oturup gözleme yediğimiz, kuru aldığımız , pazarını talan ettiğimiz:)) yerleri anımsadım tekrar:))Teşekkürler.(arada kırmak iyidir bende işten kırıyorum şu sıralar pek bir zevkli oluyor:))

MAYRI - HAYRIYE dedi ki...

Merhaba herşeden azıcık
Bu üçüncü gidişim. Her seferinde daha hoşuma gidiyor. Güzel anılarınızı canlandırabildiysem ne mutlu bana.
Sevgiler.
<:))

Elizabeth dedi ki...

Olá Mayri,
Adorei ver tanta coisa linda, tanta fartura, e que comida deliciosa.
Obrigada por compartilhar essas maravilhas, fiquei deslumbrada.
Abraços.

MAYRI - HAYRIYE dedi ki...

oi elizabeth
Fomos para a pequena cidade para a visita com a minha neighborhood.There era um mercado. Eles estavam vendendo verduras frescas e orgânicas. E você pode comprar alguns alimentos secos de pequenas lojas. Eles são feijão, hortelã, tomilho, maçã, tomate ....
bjs

sevil dedi ki...

Ne kadar sade ve güzel anlatmışsınız.Ben de gitmeyi ve özellikle gümüşçülerini gezmeyi istiyorum,sayenizde fikir sahibi oldum,teşekkürler.

MAYRI - HAYRIYE dedi ki...

Teşekkr ederim Sevil hanım
Gerçekten güzel bir ortam. Gidilip grülmesi gereken bir yer. Sağa bak sola bak derken zaman çabuk geçiyor.
<:))

Serpil dedi ki...

Bugüne kadar Beypazarı'nı görmek nasip olmamıştı , çok sağolun sayenizde sadece görmüş değil an be an yaşamış kadar oldum :)O kadar güzel anlatmışsınız ki...Gezilerinizi takip etmekte fayda var sanırım :)

MAYRI - HAYRIYE dedi ki...

Teşekkür ederim Serpil hanım
İnşallah gezme imkanı olup bir yerlere gidersem aynı şekilde resimlerim.
<:))

Hiç yorum yok: