Güüüünaydııııın herkeseee,
Günaydını mı kalmış öğlen olmuş kızım.
Tünaydınnnn ve good afternoon.... iyi ki başkasını bilmiyorum yoksa sıralayıp gideceğim...
Sabah beşe kadar blogun heyecanı ile uyumayınca ancak bu saatlerde kalkabildim. Yani öğlen oldu...
Hava sıcak mı sıcak. Tabiri caizse ortalık yanıyor. Gerçeğinden Allah korusun. Orman yangınlarını tv de seyrettikçe insanın içi sızlıyor.
Lütfen arkadaşlar elimizdeki yanıcı maddeleri dikkatli kullanalım. Çocuklarımızı da gözlem altında tutalım.
Buralarda bahçeleri sulamak yasak. Otlar kuruyup sarardı. Bahçesinde kuyusu olup belediyeden sulama için izin alanların bahçeleri yeşil.
Bir de belediyenin yol kenarlarındaki ve beton üstüne yapılan orta refüj yeşillikleri var. Bunları işçiler sabah akşam suluyor. Çünkü toprakla bağlantıları yok emilmeyen fazla su yollara sızıyor. Arabaların geçişlerini tehlikeye atıyor. En az 80-90 hatta şehirlerarasına açılan kısımlarda 100-120 km hızla gidenler var. Bu arabalar o ıslak zeminde kaymaz mı? Allah korusun. Kimsenin başı derde girmesin.
Uykumu tam alamamış olmamın verdiği kafa karışıklığıyla aklıma ilk gelenleri sıralıyıverdim.
Şimdi 2001 de emekli olduktan sonra gittiğim Halkeğitimde yaptığım ilk ahşap çalışmalarımdan biri olan tepsinin resmini yayınladım. (yoksa yayımladım mı? doğrusu)
Bu çalışmada tepsi iki kat boyanır.Boyanın kuruması beklenir her katta. (Resim yapışacak alan beyaz veya krem olmalıdır. Koyu olursa resminizin ayrıntıları görünmez) Sonra zımparalanır. Temiz bir bezle tozlar alınır. Grekirse birkez daha boyanır. Bu yaptığım işlem transferdi. (Beğendiğiniz bir resmin en adi ya da en ince kağıda fotokopisi çektirilir. Resim kağıdına çekilmeyecek.) Resmi tersinden yapıştırdım. Fotokopinin beyaz kısmını ben sağ işaret parmağımı su ile ıslatarak dairesel hareketler yaparak yavaş yavaş temizledim. Bu işlem resmin boyasını almadan yavaş yapılmalı yoksa resimin boyası da kalkar ve resimde açıklıklar oluşur. Gerçi açılan alanlar boya ile tamamlanıyor. Ama yine de dikkat etmek gerekiyor. Bu beyaz kısmı alma ışlemi azıcık vakit alıyor ve parmagınızda acıyor ve de su toplayabiliyor. Neyse canım temizlik bitti. Tepsinin içindeki resim dışında kalan açık alanlar akrilik (su bazlı) boyalarla resme uygun olarak tamamlanır. Tepsi kenarlarına yaldız çekilir (parmak veya fırça ile) ve verniklenir. Ben hep su bazlı vernik kullandım. Kurudukça iki, üç kat vernik atılır. Tepsi kirlendikçe ıslak-nemli bezle silinir. Asla yıkamayın.
Şimdi üst tepside ev, araba ve soldaki bahçekapısı ile etrafındaki koyu yeşillikler resmin orjinalinde vardı. Etrafını uygun renklerde boyadım. Resmin içine de bütünlük sağlasın diye birkaç fırça darbesi attım.
Bu zahmetli iş ben bunu sevmedim demeyin. Şimdi kolay transfer diye yeni bir ürün var. İşlem bir iki dakika sürüyor. Sadece tamamlama yapmak gerekiyor. Çoook çoook kolay.
Bence dekopajdan daha iyi. Onu da bir başka gün anlatayım.
Şimdilik hoşçakalın..
Esen kalın...
<:))
Günaydını mı kalmış öğlen olmuş kızım.
Tünaydınnnn ve good afternoon.... iyi ki başkasını bilmiyorum yoksa sıralayıp gideceğim...
Sabah beşe kadar blogun heyecanı ile uyumayınca ancak bu saatlerde kalkabildim. Yani öğlen oldu...
Hava sıcak mı sıcak. Tabiri caizse ortalık yanıyor. Gerçeğinden Allah korusun. Orman yangınlarını tv de seyrettikçe insanın içi sızlıyor.
Lütfen arkadaşlar elimizdeki yanıcı maddeleri dikkatli kullanalım. Çocuklarımızı da gözlem altında tutalım.
Buralarda bahçeleri sulamak yasak. Otlar kuruyup sarardı. Bahçesinde kuyusu olup belediyeden sulama için izin alanların bahçeleri yeşil.
Bir de belediyenin yol kenarlarındaki ve beton üstüne yapılan orta refüj yeşillikleri var. Bunları işçiler sabah akşam suluyor. Çünkü toprakla bağlantıları yok emilmeyen fazla su yollara sızıyor. Arabaların geçişlerini tehlikeye atıyor. En az 80-90 hatta şehirlerarasına açılan kısımlarda 100-120 km hızla gidenler var. Bu arabalar o ıslak zeminde kaymaz mı? Allah korusun. Kimsenin başı derde girmesin.
Uykumu tam alamamış olmamın verdiği kafa karışıklığıyla aklıma ilk gelenleri sıralıyıverdim.
Şimdi 2001 de emekli olduktan sonra gittiğim Halkeğitimde yaptığım ilk ahşap çalışmalarımdan biri olan tepsinin resmini yayınladım. (yoksa yayımladım mı? doğrusu)
Bu çalışmada tepsi iki kat boyanır.Boyanın kuruması beklenir her katta. (Resim yapışacak alan beyaz veya krem olmalıdır. Koyu olursa resminizin ayrıntıları görünmez) Sonra zımparalanır. Temiz bir bezle tozlar alınır. Grekirse birkez daha boyanır. Bu yaptığım işlem transferdi. (Beğendiğiniz bir resmin en adi ya da en ince kağıda fotokopisi çektirilir. Resim kağıdına çekilmeyecek.) Resmi tersinden yapıştırdım. Fotokopinin beyaz kısmını ben sağ işaret parmağımı su ile ıslatarak dairesel hareketler yaparak yavaş yavaş temizledim. Bu işlem resmin boyasını almadan yavaş yapılmalı yoksa resimin boyası da kalkar ve resimde açıklıklar oluşur. Gerçi açılan alanlar boya ile tamamlanıyor. Ama yine de dikkat etmek gerekiyor. Bu beyaz kısmı alma ışlemi azıcık vakit alıyor ve parmagınızda acıyor ve de su toplayabiliyor. Neyse canım temizlik bitti. Tepsinin içindeki resim dışında kalan açık alanlar akrilik (su bazlı) boyalarla resme uygun olarak tamamlanır. Tepsi kenarlarına yaldız çekilir (parmak veya fırça ile) ve verniklenir. Ben hep su bazlı vernik kullandım. Kurudukça iki, üç kat vernik atılır. Tepsi kirlendikçe ıslak-nemli bezle silinir. Asla yıkamayın.
Şimdi üst tepside ev, araba ve soldaki bahçekapısı ile etrafındaki koyu yeşillikler resmin orjinalinde vardı. Etrafını uygun renklerde boyadım. Resmin içine de bütünlük sağlasın diye birkaç fırça darbesi attım.
Bu zahmetli iş ben bunu sevmedim demeyin. Şimdi kolay transfer diye yeni bir ürün var. İşlem bir iki dakika sürüyor. Sadece tamamlama yapmak gerekiyor. Çoook çoook kolay.
Bence dekopajdan daha iyi. Onu da bir başka gün anlatayım.
Şimdilik hoşçakalın..
Esen kalın...
<:))
2 YORUM: